İşyeri Kapatma Kararları ve İptali Kulaçoğlu Hukuk Bürosu

Risk analizi için belirlenen kriterler elde edilen yeni bilgiler doğrultusunda her yıl gözden geçirilir ve değerlendirilir. Yüksek ve orta risk grubunda yer alan dernekler için denetim programları hazırlanır ve bu dernekler İçişleri Bakanı veya mülkî idare amiri tarafından kamu görevlilerine denetletilir. Risk analizi yapılmasına ve derneklerin denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar Genel Müdürlükçe belirlenir. Her dernek lokaline, yönetim kurulu kararıyla sorumlu bir müdür tayin edilerek mülki idare amirine bildirilir. Sorumlu müdür, dernek lokalinin mevzuata ve ruhsata uygun olarak işletilmesinden sorumludur. Sorumlu müdür değişikliği, onbeş gün içinde mülki idare amirliğine bildirilir. Tüzüklerinde şube açabileceği belirtilmiş dernekler, genel kurullarınca yetki verilen yönetim kurullarının yetkili kılacakları en az üç kişinin imzaladığı Kuruluş Bildirimini (EK- 2) ve aşağıda belirtilen eklerini şubenin açılacağı yerin mülki idare amirliğine verirler. Kanuna aykırılık veya noksanlık otuz gün içinde giderilmediği takdirde mülki idare amiri, yetkili asliye hukuk mahkemesinde derneğin feshi hakkında davanın açılması için durumu Cumhuriyet savcılığına bildirir. Kuruluş bildirimi ve ekinde verilen belgelerin doğruluğu ile dernek tüzüğü, alındı belgesinin düzenlendiği tarihten itibaren altmış gün içinde mülki idare amiri tarafından bizzat veya sivil toplumla ilişkiler birimlerine yetki verilmek suretiyle incelenir. İlçelerde kurulan derneklerin tüzükleri de ilgili valiliklerce incelenir. Yapılan inceleme sonucunda, tespit edilen Kanuna aykırılık veya noksanlığın giderilmesi kuruculardan yazılı olarak istenir. 24.7 Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın, yerel denetleyici kuruluşun veya benzeri bir devlet makamının 24.

Görüldüğü üzere, yükümlü askerler için özel hayat hakkı yönünden Anayasal içerikli sınırlar söz konusu iken, haberleşme gizliliği yönünden kanunla sınırlama öngörülmüştür\. casinomhub casino-m-hub.com kütüphanemizi düzenli olarak güncelliyor, en yenilikçi oyunları sunuyoruz. mostbet türkiye\. Bunu her iki hak için de geçerli bir uygulama ile açarsak, meselâ istihbarat yönergeleri gereğince erbaş ve er mektuplarının okunması, Silahlı Kuvvetlerin Kanun’un saydığı kurumlardan olmasından dolayı haberleşmenin gizliliğinin ihlali sayılmaz. Aynı şekilde, askerî disiplin ve güvenlik ihtiyacı özel hayat hakkının da kapsamını belirlediğinden salt bu amaçla sınırlı ve ölçülü bir uygulama Anayasa’ya uygun kabul edilecektir. Hiç şüphesiz mektuptaki kişisel bilgilerinin, askerî disiplin ve güvenlik gerektirmedikçe üçüncü kişilere aktarılması hem özel hayatın hem de haberleşmenin gizliliğini ihlal eder. Bu hususta İç Hizmet Yönetmeliği’nin 178 ve 180.maddelerindeki, komutanların, yasak belge, yayın ve propaganda araçlarının birliğe sokulmamasını ve şüpheli kişilerin askerlerle temasta bulunmamasını sağlayacağına, güvenliği ve disiplini bozacak hareketleri vaktinde ve derhal haber alarak gerekli tedbirleri alacağına ilişkin hükümler örnek verilebilir[616]. AİHM Engel ve diğerleri/Hollanda davasında  göz hapsi cezasının niteliği ve infaz biçimi itibariyle askeri yaşamın olağan sınırları içerisinde kaldığına, kişi özgürlüğünü ihlal etmediğine karar vermiştir. Maddelerinde göz hapsi de hürriyeti tahdit eden bir ceza türü olarak belirlenmiştir. Bu durumda disiplin amirleri tarafından verilen göz hapsi cezası; iç hukukumuza göre kişi özgürlüğünü sınırlamakta ancak AİHS’ni yorumlama yetkisi bulunan AİHM’ne göre kişi özgürlüğünü sınırlamamaktadır. Oda hapsi disiplin cezası niteliği itibariyle kişi özgürlüğünü sınırlayan bir yaptırım olup bu husus hem iç hukukumuzda 1632 sayılı AsCK.nun 19, 21 ve 23.

Aksi takdirde, meselâ, bir memura sırf cezalandırmak için tesis edilen atama ve yer değiştirme veya izne göndermeme işlemlerini, disiplin cezası gibi telakki etmek veya aynı hukuki rejime tabi tutmak gerekecektir. Başka bir anlatımla, Kanununun 21/son maddesindeki hükümden maksat, gerçekten ve her bakımdan askeri disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü verilen cezaların yargı denetimine mani olmaktır. Yukarıdaki görüşme tutanaklarından yasa koyucunun iradesinin; sadece disiplin amirleri tarafından verilen disiplin cezalarını yargı denetimi dışında bırakmak olduğu, disiplin kurullarının kararlarının ise özellikle yargı denetimine açık bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu şekildeki ayrımın nedeni, disiplin kurullarının verdiği cezaların daha ağır cezalar olması ve hata yapılması durumunda telafisi zor sonuçlar doğabilecek olmasıdır. Disiplin mahkemelerinin yapısının AİHS’ne uygun olup olmadığını incelemeden önce, bu mahkemelerin AİHS’nin 6. Maddesinde öngörülen adil yargılanma hakkının kapsamında olup olmadığını tartışmak gerekir. Gözler, Mahkemenin otonom kavramlar doktrini uyarınca suç isnadı kavramını geniş yorumlayarak, disiplin mahkemeleri tarafından verilen iki aya kadar çıkabilen bu cezaları gerçek anlamda bir ceza olarak görüp disiplin suçlarını Sözleşmenin 6.maddesi kapsamında bir “suç” olarak değerlendirebileceği görüşündedir[655]. Disiplin Mahkemesi tarafından verilen cezalara karşı yapılan başvurularda[656] AİHM  disiplin mahkemelerini 6. TSK’da hangi disiplin cezalarının kimlere verilebileceği,  failin rütbe ve statüsüne, ve disiplin amirinin rütbelerine göre değişmektedir.

Fıkrasında da; disiplin kurullarının kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü, hangi memurlar hakkında karar verebilecekleri ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esaslar ile bunların yetki ve sorumlulukları gibi hususların Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır[360]. Disiplin amiri kendisi soruşturma yaptığında, disiplin suçuyla ilgili tanık dinleyebilir ve gerekli yazılı delilleri toplayabilir. Neticesinde failin savunmasını alıp disiplin cezası verebilir. Ayrıca bir disiplin suçunun her hangi bir soruşturma yapılmadan da kanıtlanabilmesi mümkün ise, doğrudan failin savunması alarak disiplin cezası da verebilir[340]. Hatta bu şekilde hareket etmesi daha isabetli bir uygulama olur[341]. Ancak örneğin memurun 2 gün görevine gelmemesi gibi objektif nitelik taşıyan bir olayın ayrıca araştırılması gerektiğini söylemek, disiplin suç ve cezalarının işlevini göz ardı etmek olur[343].

Maddesinde; Harp okulu öğrencilerinin aşağıdaki hallerde yüksek disiplin kurulu kararıyla okuldan çıkarılacakları belirtilmektedir. 657 SK’da aksine bir düzenleme olmadığından, disiplin amiri soruşturma kararını verdikten sonra bizzat kendisi soruşturma yapabilir[337]. Disiplin cezası verecek kişinin disiplin soruşturmasını da yapması durumunda objektif karar verilmeyeceği söylenebilir[338]. Ancak disiplin amiri, mevzuata uygun karar verdiği sürece ayrıca kişisel olarak tarafsız olup olmamasının bir önemi yoktur. Hâkimlerin tarafsızlığı ile disiplin amirinin tarafsızlığını birbirine karıştırmamak gerekir. Ayrıca kurum düzenini bozan fiillerde disiplinin amirlerinin tarafsız olmaları da gerekmez. Önemli olan objektif, ölçülü ve mevzuata uygun bir disiplin cezası verilmesidir[339]. Maddesinde disiplin amirinin disiplin cezası verirken cezayı hafifleten nedenler yoksa cezaları şiddetli vereceği düzenlenmiştir. Ceza hukuku sisteminde ancak ağılaştırıcı nedenlerin varlığı halinde cezaların alt sınırdan uzaklaşarak verilebileceği düzenlenmişken AsCK’da bunun tam tersi bir düzenlemeye gidilmesi, askerlik hizmetinde disiplinin temel değer olduğundan kaynaklanmaktadır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *